Atatürkün Samsuna Çıkışının Önemi Nedir

Sponsorlu Baglantilar

Sponsorlu Baglantilar

Bu Yazıda Neler Var

  • Atatürkün Samsuna GidiÅŸ Amacı
  • Atatürk’ün Samsun’a gidiÅŸinin nedeni
  • Mustafa Kemal PaÅŸa’nın Samsun’daki Faaliyetleri
  • BaÄŸlantılı Yazılar

    En Son Eklenenler

    09 | monogami monogami
    10 | intihar intihar

    Atatürkün Samsuna gidişinin en büyük önemi; Türk kurtuluş mücadelesinin başlangıcı olmasıdır. Kurtuluş savaşımız atatürkün bu hamlesi ile başlar ve giderek büyüyerek düşmenı yurdumuzdan atana kadar devam eder.

    Atatürkün Samsuna Gidiş Amacı


    Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk’tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduÄŸu bu umutsuz duruma üzülüyor ve birÅŸeyler yapmak için Anadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz fırsattı.

    Atatürk beraberindeki kiÅŸilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. 18 Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuÄŸun sonuna gelinir. Atatürk, İstanbul’dan baÅŸlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun’a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker deÄŸil, sivil olarak hareket edecekti.

    Atatürk’ün Samsun’a gidiÅŸinin nedeni

    Dönemin ÅŸartları içinde Samsun ve dolayları mütareke Türkiye’sinin en çapraşık çete faaliyetlerine sahne olan ilimizdi. Mevcut çete faaliyetlerinin çoÄŸunluÄŸunu Pontusçu Rumlar oluÅŸturmaktaydı. Mustafa Kemal PaÅŸa’nın, IX. Ordu müfettiÅŸliÄŸine atanmasının baÅŸlıca nedeni de bu yöredeki Rumları, orada yaÅŸayan Türklere karşı korumak ve Anadolu’da kurulmakta olan milli cemiyetleri dağıtmaktı.

    Onun bu göreve atanmasındaki isabetlilik, ÅŸahsi kaygı ve korkuların bariz ÅŸekilde ön plana çıktığı günlerde “Milli Mukavemet” fikrini en üst düzeyde düşünen ve bunun uygulaması için çaba gösteren kiÅŸi olmasından kaynaklanmaktaydı. O daha İstanbul’a gelmeden önce sahip olduÄŸu bu düşüncesini bir sır gibi vicdanında saklamış; Anadolu topraklarına ayak basar basmaz bu düşüncesini uygulamaya baÅŸlamıştır.

    Öte yandan Samsun’un Milli Mücadeledeki diÄŸer önemli tarafı, Mustafa Kemal PaÅŸa’nın Samsun’a iliÅŸkin görevinin belirlenmesinde Osmanlı Hükûmeti’nin ne derece etkili olduÄŸu hususudur. Çünkü Samsun’a gidiÅŸ, baÅŸlangıçta mevcut hükûmete karşı bir tavır deÄŸil bilakis İstanbul Hükûmeti’nin zaruri gördüğü askeri ve idari bir sorumluluktur. Ancak gerek olayların seyri gerekse Atatürk’ün bizzat kendisinin dile getirdiÄŸi hatıralarından anlaşılan, İstanbul Hükûmeti’nin Mustafa Kemal PaÅŸa’yı bu göreve getiriÅŸinde aynı düşüncelere ve hedeflere ulaÅŸmak isteÄŸinin olmamasıdır.

    Nitekim, Mustafa Kemal PaÅŸa Sivas’ta, Heyet-i Temsiliye Karargahında Samsun’a gidiÅŸini Kılıç Ali’ye şöyle anlatmıştır (Ekim 1919);
    “… Ben tasarladığım programımı ÅžiÅŸli’deki evimin bir köşesinde oturarak ve birtakım pestenkerani anasırla görüşerek tatbik edebileceÄŸime kani olmadığım içindir ki doÄŸrudan doÄŸruya milletle temasa gelmek istedim. Cevherini çok ala bildiÄŸim ve çok sevdiÄŸim milletimin içinde ve onunla birlikte hareket etmeyi daha faydalı, hatta çok lüzumlu gördüm. Senelerden beri ıstırap içinde bulunan Anadolu’nun derhal varlığına karışmak elbette ki daha salim bir düşünce idi. Bundan dolayı 3.Ordu MüfettiÅŸliÄŸine tayinimi temin ettim ve Seyrisefainin küçük bir vapuruna binerek karargahımla birlikte alelacele yola çıktım. Bazı dostlarım bana İngilizlerin yolda gemiyi batırması ihtimali olduÄŸunu söyledikleri halde kulak asmadım, kıymet vermedim…”.

    Mustafa Kemal PaÅŸa İstanbul’dan Anadolu’ya geçiÅŸini anlatırken gözleri parlayarak bütün heybetiyle memleket için yegane kurtuluÅŸ çaresinin, milli birliÄŸin muhafazası olduÄŸunu ve içinde yaÅŸanılan felaketlere birlikte mukavemet edilerek milletin ancak bu sayede kurtulabileceÄŸini, milletle beraber behemehal ve mutlaka bu gayeye varacağı kanaatini izhar ediyordu” demiÅŸtir.

    “Mustafa Kemal PaÅŸa ‘nın 9. Ordu MüfettiÅŸliÄŸine tayini, Ali Fuad (Cebesoy) PaÅŸa’dan baÅŸlayıp zamanın dahiliye nazırı Mehmet Ali Bey Sadrazam Damad Ferid PaÅŸa ve Sultan Vahideddin’e kadar uzanan bir tavsiye zinciri sonucunda gerçekleÅŸmiÅŸtir.

    Mehmet Ali Bey’in Ali Fuat PaÅŸa’nın ailesi ile dünür olması ve bu arada Ali Fuat PaÅŸa’nın rahatsızlığı dolayısıyla Ankara’dan İstanbul’a gelmesi sırasında ona bu tavsiyede bulunmakla kalmamış, aynı zamanda onun İttihatçı olmadığına Mehmet Ali Bey’i ikna etmiÅŸtir. Öte yandan Samsun ve havalisinde asayiÅŸsizlik durumu ortaya çıkınca Mehmet Ali Bey Sadrazam Damad Ferit PaÅŸa’ya meselenin halli için bölgeye Mustafa Kemal PaÅŸa’nın gönderilmesini teklif etmiÅŸ ve ayrıca onu bu hususta ikna etmeyi de baÅŸarmıştır. Damad Ferit PaÅŸa meseleyi PadiÅŸah’a arz ederken göreve Mustafa Kemal PaÅŸa’nın tayini için ayrıca Vahideddin’i ikna etmesi gerekmemiÅŸtir. Zira Sultan Vahidettin Mustafa Kemal PaÅŸa’yı çok iyi tanımakta olup ÅŸahsi kabiliyetini takdir etmekte ve deÄŸerini bilmektedir.

    Mustafa Kemal PaÅŸanın 9. Ordu müfettiÅŸliÄŸine tayininde baÅŸta Sultan Vahidettin olmak üzere zamanın sadrazamı Damad Ferid PaÅŸa, Dahiliye nazırı Mehmed Ali Bey, Harbiye Nazırı Åžakir PaÅŸa, Erkan-ı Harbiye-yi Umumiye Reisi Cevad (Çobanlı)PaÅŸa ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye İkinci reisi Diyarbekirli Kazım PaÅŸa gibi büyük devlet erkanından bazıları ÅŸahsi kaygılarını bazıları da milli menfaatleri gözeterek bu tayin üzerinde hepsi de etkili rol oynamışlardır. Her ne sebeple olursa olsun Mustafa Kemal PaÅŸa’nın tayini meselesi baÅŸlangıçta normal bir idari-askeri karar gibi gözükmüş fakat sonuçları itibariyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir milletin istiklal mücadelesinde hareket noktasını oluÅŸturmuÅŸtur.

    Atatürk, Nutuk’ta memleketin kurtuluÅŸuyla ilgili o gün varolan birkaç çareyi izahtan sonra kendi kararını “ciddi ve hakiki karar olarak telakki etmekte ve bunu “Efendiler, bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı. O da hakimiyeti milliyeye müstenit, bilakaydüşart müstakil yeni bir Türk Devleti tesis etmek! ” olarak açıkladıktan sonra “İşte daha İstanbul’dan çıkmadan evvel düşündüğümüz ve Samsun’da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz tatbikatına baÅŸladığımız karar, bu karar olmuÅŸtur.” demektedir.

    Mustafa Kemal PaÅŸa’nın Samsun’daki Faaliyetleri

    Mustafa Kemal PaÅŸa, Samsun’a gelir gelmez müfettiÅŸliÄŸin kendisine yüklediÄŸi vazifeleri yerine getirmek amacıyla Samsun’da kaldığı beÅŸ-altı gün içinde durumu incelemiÅŸ, ve beraberinde gelen arkadaÅŸlarından Refet (Bele) Beyi Samsun (Canik Sancağı)’a mutasarrıf atamış, daha sonra da Erzurum’da bulunan XV. Kolordu komutanı Kazım Karabekir ve Ankara’da bulunan XX. Kolordu Komutanı Ali Fuat (Cebesoy) PaÅŸalara telgraf çekerek, Samsun’a geldiÄŸini bildirmiÅŸ ve kendisiyle iliÅŸki kurmalarını istemiÅŸtir.

    22 Mayıs 1919 tarihinde hazırlamış olduğu rapor, birçok noktalarda, Ordu Müfettişliği talimatının sınırlarını aşarak, bütün memleketin kaderi ile ciddi bir şekilde uğraşmış olduğunu göstermektedir.

    Milli Mücadelenin ilk ana programını teşkil eden rapor, özetle şu fikirleri kapsamaktaydı:
    1. Samsun bölgesi Rumları siyasi emellerinden vazgeçerlerse, asayiş kendiliğinden düzelir.
    2. Türklüğün yabancı mandasına ve kontrolüne tahammülü yoktur.
    3. Yunanlıların İzmir’de hakları yoktur. İşgal geçicidir.
    4. Millet, milli hakimiyet esasını ve Türk milliyetçiliğini kabul etmiştir. Bunu gerçekleştirmeye çalışacaktır.

    Bu rapor, 19 Mayıs Ruhunun dayandığı temelleri tespit etmesi bakımından önemlidir. Raporda, Rum azınlığın faaliyetlerine, Yunanlıların İzmir’i iÅŸgal faaliyetlerine açıkça karşı çıkış vardır. Bununla birlikte Türklüğün yabancı mandasına tahammülü olamayacağının açıkça ilan edilmesi ve milli mücadele hareketinin referanslarını Türk MilliyetçiliÄŸi fikriyatına baÄŸlanması fevkalade önemlidir.

    Mustafa Kemal PaÅŸa’nın Samsun’a gelmesiyle ilgili 1927 yılına ait bir yazıda ÅŸunlar yazılmıştır:
    “Ordu müfettiÅŸi namı altında memleketimize ayak basan bu simadan o zaman kimse bir ÅŸey anlamamıştı… Çünkü o zaman memleket kafası yerinde anlayacak vaziyette deÄŸildi. Muhtelif ve mütteza kavgaların hasıl ettiÄŸi hay-huy içinde kendinden geçmiÅŸ gibi idi. O büyüksima, burada bir hafta sessiz durdu. Etraf ve eknahı dinledikten sonra mekanı Anadolu içlerine nakletti. İşte o zaman o büyük simadan bir ÅŸeyler okunmaÄŸa baÅŸladı. MeÄŸer o sima, o zat, o zeka ordu müfettiÅŸi deÄŸil, bir vatan mübeÅŸÅŸiri imiÅŸ…üç sene sonra vatanın nail olacağı ÅŸerefli istiklalini müjdeliÄŸe gelmiÅŸ. Pek sarih olarak malûmdur ki böyle bir nasib davasındaki hakkımızın mertebesi yüksekti. Belki de birincidir. Çünkü Anadolu’yu kurtarmaÄŸa gelen o büyük Türk, Anadolu toprağı olarak ilk adımını Samsun iskelesine atmıştır.”

    Mustafa Kemal PaÅŸa, Samsun’da güvenliÄŸin korunmasını saÄŸlayacak tedbirleri aldıktan ve ordu ile ilk teması kurduktan sonra hem daha sakin bir çevrede çalışmak ve Anadolu’nun içlerine doÄŸru biraz daha ilerlemek hem de Samsun’un İngiliz iÅŸgalinde ve kıyıda bulunması ve civarındaki Rum çetelerinin faaliyetinden ötürü karargahının içerde daha emin bir yere naklini gerekli gördüğünden 25 Mayıs 1919 günü “Gençlik Marşı”nı söyleyerek 80 km içerideki küçük bir kaplıca kasabası olan Havza’ya gelerek halkı milli mücadele fikri etrafında toplamaya ve hazırlamaya baÅŸlamıştır. Milli Mücadelenin ilk yıllarındaki harekatın ordudan çok “Kuva-yı Milliye”ye dayanması da ihtilali halka mal etmek amacına hizmet etmiÅŸtir.

    En Çok Okunanlar

    06 | Sıfat Sıfat
    13 | Panel Panel
    16 | Zamir Zamir